Otoritelerin ve futbolseverlerin büyük çekişmeye sahip olmasını beklediği Şampiyonlar ligi yarı final mücadelerinde hiçbirşey beklendiği gibi olmadı. Gerçi bu yıl önüne geleni ezip geçen Bayern’in ilerleyişine Barcelona’nın da dur diyemeyeceğini düşünenlerin sayısı bir hayli fazlaydı ancak kimse bu kadarını tahmin edememişti.
Rakibe pres nasıl uygulanır, alan nasıl daraltılır, ikili mücadelelerde nasıl ayakta kalınır, nasıl kontraya çıkılır bütün takımların alıp incelemesi didik didik ederek öğrenmesi gereken şeyler vardı Bayern’de. Eğer ben bir takımın teknik heyetinde olsam gider Bayern Münih’in nasıl antreman yaptığını, nasıl fizik kondisyon depoladığını felsefesini ezberler takımıma uygulatırım. Futbolcularımın kafasına vura vura öğretirim bunu. Olay bu abi yapabiliyorsan önüne geleni yıkarsın.
Topu ne kadar çevirirsen çevir, gol atamadıktan sonra hiçbirşeye yaramıyor. Bunu gördük maçta.
Aynı şekilde Dortmund da maç öncesinde çok iyi çalışmış, belli : )
J.Klopp bu maç için eğer bir şeyi çok iyi analiz ettiyse, o da Real’in oyun psikolojisidir. eğer Real Madrid’in üzerine hızlı toplarla giderseniz, o size daha hızlı gelmeye çalışacaktır.. bir ara o kadar hızlı oynamaya çalıştılar ki, bence kendileri bile bilmiyordu ne yaptıklarını. Dortmund oyunu hızlandırdı, hızlandırdığı zaman da hep avantajlı oldu. Madrid bunu farkedemedi ama, oyunun dağınık kontrolsüz olduğu zaman, kendilerine olan aşırı güvenleri nedeniyle daha avantajlı olacağını düşündü. Halbuki maç 2-1 iken oyunu sakinleştirmeye çalışsa, ağır oyunla gol bulabilirdi, bulamasa da daha kabul edilebilir skorla İspanya’ya dönerdi.
İspanyollar rövanşta zoru başarıp finali oynayabilirler mi bilmiyorum ama , skorlara bakıldığında pek gerçekci gelmiyor.